Güney Amerika da Peru da pre İnka anıtları ile Yonaguni buluntuları arasında ki mimari ve stilistik benzerlikleri açığa koymuşlar .

İlk olarak ayrıntılı katman gorüntüsü arasında ki benzerlik dikkat çekici .Solda Yonaguni ,sağda Peru

İkincil olarak dikdörtgen yapılar ,duz olmayan açılarla yukseltilmişler.Neredeyse hiç bir basamak birbiri ile aynı değil.

Yonaguni de ve Peru da (Quenko) ortak bir diğer yapı eşya veya postalarla doldurulmasi muhtemel delikler .

Bu iki uygarlık arasında bir ortak şey daha var ki bu bence bu uygarlıkların yaptığı birer şovdur, DOĞAYA az gizlenmiş veya çok gizlenmiş imajlar kazımak .Bu Peru da Marcahuasi de ve Yonaguni de ortaktır.

Binlerce yıllık insanlık tarihinde insanoğlu çok önemli şovlara imza atmiş bu hayat sahnesinde .Bu sahnede perdeler kapanmış ,perdeler açılmış ,bu böyle surecektir belli bir vakite kadar..Yükselişler,dibe vuruşlar .Yükselişler maddi anlamda hat safhaya ulaşmış ,aynıyle manen çöküntüler yaşanmış.İnsanoğlu bu sahnede var olduğu müddetce şovlarina devam edecektir,bugün olduğu gibi...

1985 yılında Japonya nın Okinawa adası yakınlarında YONAGUNİ açıklarında dalış yapan birkaç balıkadam büyük bir sürprizle karşılaştı.Suyun metrelerce altında derinlere dogru alçalan basamaklarıyla bir antik kalıntı benzeri bir yapı uzanıyordu gözlerinin önünde.Balıkadam buluşunu denizden çıkar çıkmaz her yere haber verdi .Seksenlerden bu yana YONAGUNİ daliş yapanların olduğu kadar jeolog ve arkeologların da ilgi odağında.

Aslına bakılırsa bu yapının insan yapısı olduğu da şimdiye kadar resmi olarak kabul görmüş değil,bu dümdüz basamakların doğal etkilerle oluşmuş olabileceğini söyleyenler var ama diğer yandan inandırıcı olmadıklarının da farkındalar.

Boston Üniversitesinden Sfenks üzerinde çalışmalar da yapmış Dr. Robert Schoch ilk dalışta Yonaguni kalıntılarını incelemiş ve görüşü şöyle olmuş:''Bu kayalıklar kesinlikle insan yapısı ve tahmin edebilceğimizden de eski,yaklaşık 10 000 yıllık.

Japon sularının derinliklerinde yatan Yonaguni yapısının i.Ö.11 000 dolaylarında ki buzul erimesi sonucu denizlerin yükselmesiyle sular altında kalan yitik bir uygarlığın kalıntıları olduğu öngörüleri var .

Bugun Çin sinirlari içinde Xian şehrine 100 km uzaklıkta Qin Ling Shan dağlarında yeralan etrafında irili ufaklı 100 adet pramidle beraber dünyanın en geniş ve 300 metre yuksekliginde ki bir piramit ..BEYAZ PİRAMİD

Beyaz piramid ikinci dunya savaşinda Çin e yardım goturen bir uçaktan çekilen fotografla 1957 yılında Life dergisinde tum dunyanın gözleri önüne serilmiş.

Bölge Çin Halk Cumhuriyeti tarafından yasak bölge ilan edilmiş.

Türk bilim adami KAZIM MİRŞAN ÖN TÜRKÇE yazıtlar üzerine uzman..Kazım Mirşan yaptığı araştırmalarda Ön Türk uygarlıkları tarafından OT-OD olarak isimlendirilen yazının Ön Mısır a ,M.Ö. 3000 yıllarında Doğu Anadolu dan Isub-Ög yazısının gittiğini tespit etmiştir .Kazım Mirşan ın bugüne kadar anlamı çözülemeyen 184 tane mısır hiyeroglifini ÖN-TÜRKÇE olarak okumuş ve mumyalama tekniklerinin yine M.Ö.3000 li yıllarda Altaylar da geliştirildiği düşünülürse piramit inşa tekniği eski Mısır a ÖN TÜRK UYGARLIKLARI tarafından öğretilmiştir....diyor Kazım Mirsan

Bir yorum :Tüm insanlık tarihini geliştirerek MEDENİYETİN ASIL ÖNCÜLERİNİN TÜRKLER OLDUĞU SONUCUNU DOĞURAN bu keşif batılı bilimadamlari tarafından ısrarla görmezlikten gelinmekte ve insanlığın bilgisinden daha uzun süre saklanması mümkün olmayan bu piramitleri başka bir uygarlığa mal etmeyi amaçlayan maksatlı çalışmalar yapılmaktadır ..

Bugün bu bölge yasak bölge olduğu için Mısır medeniyetinden çok ileri bir teknikle mumyalanmış olan cesetler ve ÖN TÜRKÇE yazıtlar üzerinde araştırma yapılamamaktadır .

Nefes alabilmek mi nefes tüketmek mi ....Yutkunmak mı bol bol yutmak mi.......Kalbinin atmasi mi kalbini vermek mi ....Adim atabilmek mi adimlamak mi....Biri diğerine gore efdal mi ?Primitif değerleri gözönüne koymuyoruz ama onlar hayatin yapıtaşları aslinda .Yutkunma kadar su hayatta onemli bişey yok .Asli nda her bir yapı taşının o kadar çok onemi var ki ,hepsini en önemli şey olarak nitelendirebilirsin ....İnsan vücudu gibi evreni simgeliyor ya ,,her bir yapıtaşi butunu oluşturuyor..herbir yapıtaşı ayni zamanda bütünü kapsiyor,ihtiva ediyor

ŞIK KELİMELER VE CUMLELER SERİSİ(BAŞKASİ İLE DE İFADE EDEBİLİRSİN AMA YERİNİ TUTMAZ SERİSİ).

1-FEVKİNDE :ustunde demek ama üstunde bunun yerini tutmaz ..cumle içinde..''merhametin fevkinde birsey bulunmaz ''...''Onu kavramlarin fevkinde tutarim ''

2-Gönül(Fuad)= ....kalp ama yerini tutmaz .''Gönül evim ''....''Bu işte Gönlüm yok ''... ''Gönüller bir olsun ''

3-Lütfen ...lütufen ....lütuf ederek ....çok sık kullandigimiz bu kelime aslinda bir temmenni..
''Evimize lütufen buyurdular ''..''Lutfen yolumu aç''

4-Rica etmek ve arz etmek=sunmak ama yerini tutmaz.....rica ya arz i endam edilir....arz(yer) ricanin ayakları altina serilir

5-kelam etmek -konusmak yerini tutmaz

6-efdal

7-Aşikar